Scroll to top
en tr

Öğrenme ve Övgü Arasındaki ilişki


Eda - 13 Şubat 2021 - 0 comments

Öğrenme ve IQ skoru Övgüden nasıl etkilenir?

Stanford Üniversitesi’nden Prof. Dr. Carol Dweck’in yürüttüğü bir araştırma bu soruya net bir “evet” yanıtı veriyor.

Yapılan deneyde benzer özelliklerde iki grup öğrenciye IQ testi olduğu belirtilmeden bazı sorular veriliyor. Birinci grup yetenekleri için övülüyor. “Gerçekten iyi bir sonuç elde ettin. Bu işte çok iyisin!” İkinci grup ise sergiledikleri çaba için övülüyor: “Gerçekten iyi bir sonuç elde ettin. Çok çalışmış olmalısın.” Öğrenciler takibe alınıyor. İlk başta her iki grup da aynı gibi gözükse de aradaki fark zamanla gözle görülür şekilde artmaya başlıyor. Yetenekleri övülen çocuklar giderek sabit zihniyet yapısına doğru geçiş yapıyor, çabaları övülen çocuklarsa büyüme zihniyetini geliştiriyor.

Peki nedir bu sabit zihniyet büyüme zihniyeti?

Sabit zihniyet, yeteneklerin sabit olduğuyla ilişkilendirilen bir bakış açısı. Buna göre kişi bir konuda ya yeteneklidir ya da yeteneksizdir. Böyle şeyler değişmez, bu nedenle çaba sarf etmeye de gerek yoktur. Büyüme zihniyetindeyse yeteneklerin, becerilerin öğrenilebileceğine inanılır. Yeterince çaba sarf ettiğimizde bu, an meselesidir. Bu açıdan büyüme zihniyetinde olanlar çabayı, başarısızlığı öğrenme sürecinin bir parçası olarak yorumlayıp denemeye devam ederler. Gerçek öğreniciler işte bu zihniyete sahip olanlardır.

Deneyimize geri dönelim.

Zamanla yetenekleri için övülen öğrencilerin yetenekleriyle ilgili kusurlarının ortaya çıkmasından endişe ederek yeni deneyimleri reddettiği gözlemleniyor. Çabaları için övülenlerin %90’ı yeni öğrenme deneyimlerini heyecanla karşılıyor. Bu noktadan itibaren çocukların kaderi değişiyor. Bir süre sonra IQ testinin daha zorlu bir kısmı uygulanıyor. Birinci gruptaki öğrencilerin skoru düşerken ikinci gruptakilerin başarı oranları yükseliyor. Bu, şunu gösteriyor, yetenekleri için övülen çocuklar aldıkları sonuçlarla artık yeterince zeki, yetenekli, başarılı olmadıklarını düşünüyorlar. Yani özgüvenlerini kaybediyorlar. Bu durum kendilerine daha kolay sorular verildiğinde bile düşük başarılar elde etmeye devam etmelerine yol açıyorlar. Elde ettikleri sonuçları “oldukları kişi” olarak yorumluyorlar. Başarısız sonuçlar alıyorlarsa, başarısız bir insandırlar. Bu aşamadan sonra çocuklar artık soruları eğlenceli bulmuyorlar. Yeteneklerini taşımanın getirdiği sorumluluk aldıkları zevki öldürdü.

IQ Skorları nasıl etkilendi?

Çabaları övülen çocuklarsa daha iyi sonuçlar elde etmeye devam ederken en zor soruların en eğlenceliler olduğunu belirtiyorlar. Zorlu soruları yeteneklerini geliştirmek için kullandılar. Bunun bir IQ testi olduğu düşünülürse çocukların yeteneklerini övmenin onlardaki sabit zihniyet yapısını güçlendirdiği ve IQ skorlarını düşürdüğünü; çabalarını övmeninse IQ skorlarını yükselttiği ve büyüme zihniyetini güçlendirdiğini söyleyebiliriz.

Dahası var!

Çalışmanın bir sonraki aşaması olarak bu çalışmayı başka okullardaki öğrencilere uygulayacaklarını ve onlara nasıl destek olabileceklerini soruyorlar. Çocuklara fikirlerini yazmaları için kağıtlar ve çözdükleri soruları ve aldıkları puanlar için de uygun yerler tanımlanmış. Ne yazık ki yetenekleri için övülen çocukların %40’ı aldıkları puan konusunda yalan söylemişler. Bu zihniyet yapısı için “mükemmel olmamak” utanç veircidir ve bu nedenle gizlenmelidir. Çabaları için övülen çocuklarsa hem soruların detayları hem de aldıkları puan konusunda dürüst davranmış. Diğer arkadaşlarıyla deneyimlerini paylaşma konusunda daha hevesli ve heyecanlılarmış.

Araştırmacılar şunu vurguluyor: “Üzücü olan tarafı sıradan çocukları alıp onlara sadece “akıllı” olduklarını söyleyerek onlardan bir yalancı çıkarmak.” Bu deney, çocukların, öğrencilerin üzerinde çevre faktörünün etkisini gösteriyor. Belki bundan sonra farklı yapmak isteyeceğimiz şeyler olabilir. Şimdi hadi gelin bir pratik yapalım. Bugün hangi konulardaki çabanızı övmek istersiniz? Bugün çocuğunuzun ya da öğrencinizin hangi konudaki çabasını övmek istersiniz? Ben sizin bu yazıyı sonuna kadar okuma konusundaki kararlılığınızı ve sabrınızı takdir ediyorum 🙂 Yeni yazılarda görüşmek üzere….

Eda Bozköylü

#büyümezihniyeti #growthmindset#fixedmindset #öğrenmeçevikliği#learningagility #learningisfun@stanford @caroldweck

Related posts